Yanlış Algı Bağdattan Döner 22 Temmuz 2025, 10:26

Zamanlama Bir Tesadüf mü? Bir Yıl Önceki Videonun Yeniden Yayınına Dair Medya Eleştirisi
Basın, toplumu bilgilendirmekle yükümlü olduğu kadar, kamuoyunu yönlendirme gücüne de sahiptir. Bu nedenle yayın politikalarında “etik” ilkelere sadık kalmak, her medya organının temel sorumluluğudur. Ancak ne yazık ki bazı örneklerde bu sorumluluğun yeterince gözetilmediğine, aksine manipülatif stratejilerin devreye sokulduğuna tanıklık ediyoruz.
Yaklaşık bir yıl önce yayınlanmış olan bir video içerik, 10 saat önce yeniden dolaşıma sokuldu. [İlgili video linki: https://www.youtube.com/watch?v=bCZGcAtu8hM] İlk bakışta bu, teknik bir tekrar gibi algılanabilir. Fakat zamanlama, içerik ve oluşturduğu yankı birlikte değerlendirildiğinde, bu yayının tesadüf olmadığını düşünmek için ciddi gerekçeler var.
Videonun güncelliğini yitirmiş içeriği, bugün sanki yeni bir gelişmeymiş gibi kamuoyuna sunulmakta. Bu durum, toplumda yanıltıcı algılar oluşmasına ve gündemin yapay bir şekilde şekillendirilmesine neden olmaktadır. Özellikle siyasi konjonktürün hassaslaştığı dönemlerde yapılan bu tür paylaşımlar, doğrudan doğruya politik kutuplaşmayı artırmakta ve halkı yanıltmaktadır.
Burada dikkat çekici olan yalnızca içeriğin yeniden servis edilmesi değil; aynı zamanda bunu yapan medya kurumunun bu yayını “yeniymiş gibi” sunma biçimidir. Tarih, bağlam ve içeriğin orijinal yayın zamanı açık bir şekilde belirtilmemekte; izleyiciye güncel bir gelişme izlenimi verilmektedir. Bu tür yayıncılık, habercilik değil, algı mühendisliği olarak tanımlanmalıdır.
Gazetecilik, güven üzerine inşa edilmiş bir meslektir. Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşma hakkı, kısa vadeli tıklanma kaygılarına veya politik hesaplara heba edilmemelidir. Bir yıl önceki görüntüler, bugünün krizine aitmiş gibi sunuluyorsa, bu yalnızca etik değil, aynı zamanda toplumsal huzura da tehdittir.
Medyanın, toplumu bilgilendirme görevini spekülasyon üretme amacına dönüştürmesi, inandırıcılığını zedeler. Bu tarz yayınlar, medyanın siyasal aktörlerce araçsallaştırıldığı algısını güçlendirir. Oysa bizler; şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir bir medya düzenini savunmalıyız.
Sonuç olarak:
Geçmiş bir videonun bugünün gerçeğiymiş gibi dolaşıma sokulması, sadece etik bir hata değil, aynı zamanda toplumsal barışı tehdit eden bir manipülasyondur. Medya, haber verirken değil; zamanlama yaparken de sorumludur. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmeyen her yayın, uzun vadede sadece kamuoyunun değil, kendisinin de güvenini kaybeder.
HAMİ KOÇ - EĞİTİMCİ SOSYOLOG / YK ÜYESİ
DIĞER HABERLER
-
Özel Okulların Vitrin Yarışı
18 Ağustos 2025, 05:17 -
Sosyal ve Beşeri B(ilim)lerin Önemi
17 Ağustos 2025, 15:20 -
Yaz tatilinin sonunda öğrencilere tavsiyeler
16 Ağustos 2025, 16:56 -
Bunaltı
16 Ağustos 2025, 07:25 -
İlk İnsanlar Vahşi Miydi?
15 Ağustos 2025, 06:53 -
Bir Öğrenme Mekanizması Olarak TAKLİD
14 Ağustos 2025, 08:39 -
Vicdanınıza Kayyum mu Atandı?
14 Ağustos 2025, 08:18 -
Hangi Kitapları Okuyalım
13 Ağustos 2025, 09:08 -
GİBİ Serisi 2 - Geleceğin Eğitimi, Eğitimin Geleceği, Öngörüler
12 Ağustos 2025, 09:46 -
İçim Kayıp Mezarlıklar Ülkesi
11 Ağustos 2025, 09:10