İlk İnsanlar Vahşi Miydi? 15 Ağustos 2025, 06:53

Son zamanlarda katıldığım konferans ve programlarda, bir kısım konuşmacıların ve maalesef sosyal medyadaki bazı görsellerde farkında olarak veya olmayarak kullandıkları insanı aşağılayıcı çalışmaların, paylaşımların; akılla, bilimle, mantıkla, gerçek olan dini bilgilerle alakası olmayan konuşma ve çeşitli varsayımlarla yorum yaptıkları bir husustan dolayı bu yazıyı hazırladım. Ve maalesef bir kısım bilim adamı(!) kişiler, ilk peygamber Adem aleyhisselâma ve onların medeni yaşantılarına dair gerçekleri görmezden gelerek tunçdevri, taşdevri vs vs gibi söylemler ve hayvanların-insanların evrilmesi ile ilgili hazırladıkları gerçek dışı görsellerle göz boyayıp, gülünç konuşmalarına, eylemlerine, çalışmalarına devam ediyorlar...
İlk insanların vahşi olduğu söyleniyor. İlk insan Hazret-i Âdem’e, yaşamak için gerekli olan gıda, elbise, âlet gibi şeyleri ve bunları elde etmenin yollarını, Allahü teâlâ bildirmedi mi?
Elbette Allahü teâlâ bildirdi. Hazret-i Âdem ve çocukları, ilimsiz, fensiz, görgüsüz değildi. Hazret-i Âdem ve ona iman eden torunları şehirlerde yaşarlardı. Okuma, yazma bilirlerdi. Demircilik, iplik yapmak, kumaş dokumak, çiftçilik gibi sanatları vardı. İslam harfleriyle gönderilen yazı, ilk insan Hazret-i Âdem’le birlikte dünyaya yayılmıştır. Daha sonra torunlarından ırklar, çeşitli diller ve alfabeler meydana çıkmıştır. (Seadet-i Ebediyye)
Bugün, Asya, Afrika çöllerinde ve Amerika ormanlarında vahşiler yaşadığı gibi, Hazret-i Âdem’den sonra da bilgisiz, basit yaşayanlar vardı. Fakat, bundan dolayı ne bugünkü, ne de ilk çağdakilerin hepsi için, vahşi denilemez. Allahü teâlânın, Hazret-i Âdem'e gönderdiği kitaplarda, iman edilecek hususlar, çeşitli dillerde lügatler, namaz, oruç, gusül, birçok sanatlar, tıb, ilaçlar, aritmetik, geometri gibi şeyler bildirilmişti. Altın para basılmıştı.
Taş devri, tunç devrinin aslı yoktur. İnsanların maymundan gelmesi, uzay insanları, Ufo yalanları gibi bu da hayal mahsulüdür. Bir karıncayı, bir hücreyi bile yaratmaktan aciz olan kimseler, bütün kâinatı yoktan yaratan Allahü teâlâyı inkâr maksadıyla böyle şeyler uyduruyorlar. Her şeye gücü yeten Cenab-ı Hak, ilk insan ve ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem'e her ilmi öğretti. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Âdem'e bütün isimleri öğretti.) [Bekara 31]
Bu husustaki hadis-i şeriflerden ikisi de şöyle:
(Âdem, Cennetten dünyaya inince, Hak teâlâ, ona her sanatı, her ilmi öğretti.) [Taberanî]
(Allahü teâlâ, Hazret-i Âdem’e bin çeşit sanat öğretip buyurdu ki: Evlat ve zürriyetin, bir sanatla rızkını talep etsin! Dini geçim vasıtası yapmasın!) [Hakim]
İlk insanların işaretle anlaştıkları da yalandır. Hristiyan ve yahudiler de, Hazret-i Âdem’in Cennette meleklerle konuştuğunu kabul ederler. Hadis-i şerifte, (Âdem, Allahü teâlâ ile konuşan bir Peygamberdir) buyuruldu. (Beyheki)
Hazret-i Âdem’in çocukları, kafilelerle başka başka ülkelere gittiler. Ayrı dil ile konuştular. Böylece babalarının bildiği dilleri unuttular. (Mirat-i Kâinat)
Hazret-i Âdem’den sonra medeniyette gerileyen kavimler olmuştur. Buna rağmen Hazret-i Nuh zamanında da maden ocakları işletilip, çeşitli aletler, makineler yapılmıştı. Hazret-i Nuh’un gemisinin, kazanı kaynayarak hareket ettiği, yani buharlı gemi olduğu Kur'an-ı kerimde bildiriliyor. (Hud 40)
Kazılarda medeniyetlere rastlanması, eski insanların vahşi olmadıklarını göstermektedir. Kazılarda ilkel toplumlara da rastlanması, medeniyetlerin, zirveye çıktığını, sonra çeşitli sebeplerle yıkıldığını göstermektedir. Her medeniyet yok olunca, yenisini kurmak için sıfırdan başlamak gerekir.
Medeniyet grafiği inip çıkmıştır. Medeniyetlerin zirvedeki durumlarını görüp, eski insanların hepsine medeni demek nasıl mümkün değilse, medeniyetler yıkılınca yeni kurulan medeniyet seviyesi çok düşük olanlara da bakıp hepsi vahşi idi denilemez.
Putlara tapınılan bir toplum bulununca, ilk insanların çok tanrıya taptığı da söylenemez. Yani ilk insanlar çok tanrıya tapardı, sonra tek tanrıya taptılar görüşü çok yanlıştır. İlk insan ve aynı zamanda ilk peygamber olan Âdem aleyhisselam, Allahü teâlâya ibadet ederdi. Asırlar sonra puta tapanlar çıkmıştır. Şimdi bile yeryüzünde çeşitli dinler mevcuttur. Ateşe, ineğe tapanlar vardır. Herhangi bir sebeple bugünkü medeniyet yıkılsa, Hindistan’da bir kazı yapılsa, bütün dünya ineğe tapıyordu mu denir?
Bu vesikalar gösteriyor ki, ilk insanlar vahşi değildi. Taş, tunç devri gibi devirlerin yalan olduğu pek açıktır, ilimle alakası yoktur. Evrimcilerin ve bir kısım devrimcilerin uydurmasıdır. Onlar, kendi teorilerine bilim derler. Evrim tenkit edilse, siz bilime karşı çıkıyorsunuz diye Müslümanları kötülemeye çalışırlar. Dinimiz kesinlikle ilme karşı değildir. Zaten din ayrı, ilim ayrı değildir. Fen ilmi, İslamî ilimlerin bir koludur. (Din, ilme aykırıdır) demek, malum evrimci ve devrimcilerin bir iftirasıdır.
DİLLERİN MEYDANA ÇIKIŞI
Dinsizler, hiçbir vesikaya dayanmadan, sırf dinleri inkâr için, ilk insanın konuşma bilmediğini, işaretle anlaştığını söylüyorlar ise de hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âdem aleyhisselam, Allahü teâlâ ile konuşan bir peygamberdir.) [Hakim]
Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselama, şu anda dünyada mevcut bütün dilleri öğretti. Âdem aleyhisselam da, Arapça, Süryanice, İbranice ve diğer bütün dillerde kitaplar yazıp her dil ile konuşmuştur. Bu husustaki delillerden biri Bekara suresinin, (Allahü teâlâ, Âdem'e bütün isimleri öğretti) mealindeki âyet-i kerimesidir.
Hazret-i Âdem, Hak teâlâdan öğrendiği için, varlıkların adlarını, bütün dil ve lügatları biliyordu. Çocukları bütün dilleri konuşuyordu. Hazret-i Âdem vefat edince, çocukları kafileler halinde başka başka ülkelere gittiler. Her kafile, ayrı bir dil ile konuşuyordu. Böylece çocukları babalarının konuştuğu diğer dilleri unutmuşlardı. O anda konuştukları dil ile kaldılar. (Mirat-ı Kâinat)
İLK İNSANLAR VAHŞİ DEĞİLDİ
-Tarih kitaplarında ilk insanlar, yemesini, giyinmesini, konuşmasını bilmeyen vahşi kimseler olarak tanıtılmaktadır. Gerçekten ilk insanlar, ilkel, vahşi mi idi?
-İlk insanlar, bazı tarihçilerin zannettiği ve İslam dinine inanmayanların uydurduğu gibi, ilimsiz, fensiz, görgüsüz, çıplak, vahşi kimseler değildi. Bugün bile, Asya, Afrika çöllerinde ve Amerika ormanlarında tunç devrindekilere benzeyen vahşiler yaşadığı gibi, ilk insanlarda da bilgisiz, basit yaşayanlar vardı. Fakat, bundan dolayı, ne bugünkü, ne de ilk insanların hepsi için, vahşidir denilemez. Âdem aleyhisselam ve Ona iman eden müminler şehirlerde yaşardı. Okuma, yazma bilirlerdi. Demircilik, iplik yapmak, kumaş dokumak, çiftçilik, ekmek yapmak gibi sanatları da vardı.
Darwin konusu?!
Hayvanların en üstünleri ve insana en yakın olanları at, maymun, fil ve kuşlardan tûtî yani papağandır. Maymunun ve filin zekası, çok insandan aşağı değildir. Darwin adındaki bir doktor, hayvanların üstünlük sırasını yazmış ve en üstününün maymun olduğunu bildirmiştir. Bunu okuyan islâm düşmanları, kendilerine ilerici diyen, kalın kafalı birkaç fen yobazı Darwin’in “Hayvanların birbirine döndüğünü, yüksele yüksele, sonunda insan olduğunu” yazıyor diyorlar. Bunu ileri sürerek, Âdem aleyhisselâmın topraktan yaratıldığını inkar ediyor ve tertemiz yürekli çocukları aldatıyorlar. Halbuki Darwin, kitabında, hayvanlar birbirine döner demiyor. “Yaratılışlarında bir tekâmül ve bir üstünlük sırası vardır” diyor. Aşağı derecedekilerin üstündekilere gıda ve yem olduklarını yazıyor. Bu hâli islâm âlimleri daha önce görmüşler, anlamışlar, yazmışlar ve bildirmişlerdir. Nitekim Darwin, 1809 senesinde doğmuş ve 1882’de vefat etmiştir. Hayvanların üstünlük sırasını ve en üstünlerini aşağıda yazıldığı gibi bildiren Ali bin Emrullah (rahimehullahü teâlâ), bundan önce, yani 1503 senesinde doğmuş ve 1570’de vefat etmiştir. Darwin’in, bu yazılarını islâm kitaplarından aldığı anlaşılmaktadır.
Hayvan cinsinin en aşağı nevi süngerlerdir, beyazlardır. Denizlerde yaşarlar. İradeli ve istekli hareketleri vardır. Sularda yaşayan binlerce ibtidâî hayvan vardır. Her neviden daha olgun ve daha üstün başka neviler yaratılmıştır. Tabiiyye kitaplarında, üstünlük sıraları bildirilmektedir. Her sınıfta, başka başka gıdalanma ve müdafaa uzuvları vardır. Kimisine ok, kimisine diş, kimisine pençe, kimisine boynuz, kimisine kanat, kimisine sürat, tilki gibi olanlara da hile verilmiştir. Yaşamaları için, insan aklını şaşırtan şeyler ilham olunmuştur. Bal arısı, mühendis gibi, altı köşe petek yapar. Silindir yapsaydı, aralarında boşluk kalırdı. Altıgen prismalar arasında yer ziyan olmuyor. Dörtgen olsaydı, hacımları daha az olurdu. Bunu insanlar okumakla ve öğrenmekle anlar. Öğrenmeyen anlamaz. Arıya bunu bildiren kimdir? Allahü teâlâ ilham etmektedir. İlhama şimdi içgüdü deniyor.
İnsan kalbi ve ruhu, yalnız insanlarda bulunur.
Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselama on kitap gönderdi. Bu kitaplarda, iman edilecek esaslar, çeşitli dillerde lügatler, her gün bir vakit namaz ki bunun sabah namazı olduğu ibni Âbidînde yazılıdır, gusül abdesti almak, oruç tutmak, leş, kan, domuz yememek, birçok sanatlar, tıp, ilaçlar, hesap, matematik, geometri gibi şeyler bildirilmişti. Altın üzerine para dahi basmış, maden ocakları işletilip aletler yapılmıştı. Nuh aleyhisselamın gemisinin, ateş yanarak, kazanı kaynayarak hareket ettiğini, Kur’ân-ı kerim açıkça bildiriyor. Bazı tarihçiler, yorumcular hiçbir vesikaya dayanmadan, yalnız dinleri inkâr etmek, veya bu konu ile alakalı yukarıda yazdığımız kaynakları yok sayarak belki Peygamberleri küçültmek maksadı ile, ilk insanlar vahşi idi, bir şey bilmezdi diyerek, Âdem, Şit ve İdris aleyhimüsselam gibi Peygamberlerin birer masal, birer hurafe olduğunu göstermek bedbahtlığına düşmüşlerdir.
Merhumun ifadesi ile: “Hadi ordan, hadi ordan…”
Not: “Ahmağa laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.”
“Ölü kalpleri dirilttim, ahmağa laf anlatamadım.”
Hami Koç
Sosyolog-Eğitim Yöneticisi
Ağustos 2025
DIĞER HABERLER
-
Yaz tatilinin sonunda öğrencilere tavsiyeler
16 Ağustos 2025, 16:56 -
Bunaltı
16 Ağustos 2025, 07:25 -
İlk İnsanlar Vahşi Miydi?
15 Ağustos 2025, 06:53 -
Bir Öğrenme Mekanizması Olarak TAKLİD
14 Ağustos 2025, 08:39 -
Vicdanınıza Kayyum mu Atandı?
14 Ağustos 2025, 08:18 -
Hangi Kitapları Okuyalım
13 Ağustos 2025, 09:08 -
GİBİ Serisi 2 - Geleceğin Eğitimi, Eğitimin Geleceği, Öngörüler
12 Ağustos 2025, 09:46 -
İçim Kayıp Mezarlıklar Ülkesi
11 Ağustos 2025, 09:10 -
İstanbul Gazze için yürüdü
10 Ağustos 2025, 09:33 -
Tok Karnına “Bizden” Olmak!
10 Ağustos 2025, 09:20