Diploma mı, Deneyim mi? İngiltere’nin Yeni Üniversite Modeli Türkiye İçin Ne Anlatıyor? 04 Haziran 2025, 22:23

Türkiye’de her yıl binlerce genç üniversiteye giriyor ama birçoğu mezun olduğunda hala ne yapacağını bilmiyor.
İngiltere ise “okurken öğren, mezun olmadan meslek sahibi ol” diyor. Peki bu iki sistem arasında fark sadece derslerin verildiği yerlerin fiziksel farklılığından ibaret değilse, ne?
Her yıl binlerce gencimiz üniversite hayaliyle yola çıkıyor. Aileler yıllarca birikim yapıyor, öğrenciler sınav stresine giriyor, üniversiteye adım atıldığında ise büyük umutlarla
beklenen “meslek sahibi olma” süreci başlıyor. Fakat ne yazık ki Türkiye’de yükseköğretimin gerçeği, artık bu hayalleri karşılamaktan oldukça uzak. Bugün Türkiye’de 200’e yakın üniversite var. Ancak bu sayı yanıltıcı. Zira bu üniversitelerin büyük bir kısmı nitelikten çok “isim” taşıyor. Apartman dairelerinden bozma kampüslerde, uygulama yerine teorik ezberlerle yürütülen eğitim sisteminde, gençlerimiz diplomaya ulaşsalar da mesleğe ulaşamıyorlar. Çünkü üniversite eğitimi, teorik bilgiyle donanıyor ama pratik beceriyle buluşamıyor.
Oysa bir mesleği öğrenmek, yüzyıllardır bilinen bir gerçeğe dayanır:
Yaparak, yaşayarak, sahada öğrenmek. Bir mesleği öğrenmek, sadece sınıfta oturmakla olmaz. Bu ilke, kadim Osmanlı’dan bu yana bilinir. Ahilik kültüründe çıraklık, kalfalık, ustalık gibi aşamalar; bireyin sahada deneyimle öğrenmesini zorunlu kılardı. Bu yaklaşım bugün gelişmiş ülkelerde modern formlarıyla yaşatılıyor.
İngiltere tam da bu noktada köklü bir dönüşüm yaptı:
Bugün İngiltere’de gençler sadece kampüs sıralarında eğitim almakla yetinmiyor. Lisans Düzeyinde Çıraklık (Degree Apprenticeship) sistemi sayesinde bir öğrenci, bir yandan üniversite diploması alırken diğer yandan bir iş yerinde maaşlı olarak çalışıyor, öğreniyor, deneyim kazanıyor. Üniversiteye Para Vermiyor, Üstüne Maaş Alıyorlar İngiltere’de üniversiteler yerel vatandaşlar için dahi ücretli. Öğrenciler, bu ücretleri devletin sağladığı öğrenim kredisiyle karşılıyorlar. Bu krediler, mezuniyet sonrası belli bir gelir seviyesine ulaşılmadan geri ödenmiyor.
Ancak Lisans Düzeyinde Çıraklık (Degree Apprenticeship) modelinde öğrencinin ne kredi borcu oluyor, ne de harç ödemesi. Tam tersine:
• Üniversite ücretleri işveren ya da devlet tarafından karşılanıyor,
• Öğrenci üniversiteye ücretsiz gidiyor,
• Bir iş yerinde tam zamanlı çalışıyor,
• Gerçek bir kariyer yolculuğuna adım atıyor,
• Hem sahada öğreniyor hem de maaş alıyor.
Bu sistem, üniversiteyi yalnızca bilgi aktaran bir kurum olmaktan çıkarıp, iş hayatına doğrudan hazırlayan bir yapı haline getiriyor.
Türkiye’de Ne Oluyor?
Türkiye’de bu modelin yokluğu derin bir yapısal sorunun göstergesidir. Üniversitelerle iş dünyası arasında neredeyse hiçbir organik bağ bulunmamakta. İşverenler mezunlara “deneyimsizsin” derken, öğrenciler hatta yeni mezunlar “deneyim kazanacak yer yok” diye yakınıyor. Oysa İngiltere modeli, bu döngüyü tamamen kırıyor: üniversite, işveren ve öğrenci aynı denklemde buluşuyor.
Türkiye’de gençlerimiz çoğu zaman sadece sınıfta dinledikleri teorik derslerle “güya” meslek sahibi oluyor. Ancak mezun olduklarında sahaya çıkınca gerçeklerle yüzleşiyorlar: Yeterli deneyimleri yok, piyasa ihtiyaçlarına uzaklar ve işverenler “deneyimsiz” oldukları gerekçesiyle onları tercih etmiyor. Bu tablo, aslında bir eğitim sisteminin ülkenin iş gücü yapısıyla ne kadar kopuk olduğunu gösteriyor. Üniversiteler kendi içinde döngüsel bir bilgi üretimine devam ederken, dış dünyayla – özellikle sektörle – neredeyse hiçbir bağı kalmamış durumda.
Gençlerimize sadece diploma değil, deneyim, özgüven ve mesleki yeterlilik kazandıran bir eğitim modeli sunmalıyız.
Belki de artık şu soruyu daha sık sormanın zamanı geldi:
“Diploma mı, deneyim mi? Hangisi geleceği inşa eder?” İngiltere Modelinden Alınacak Dersler İngiltere modeli üniversite, öğrenci ve işveren üçlüsünü aynı denklemde buluşturuyor.
Türkiye’de bu sistemin uygulanabilir olması için:
• Üniversite müfredatları yeniden tasarlanmalı,
• İş dünyası eğitim sistemine entegre edilmeli,
• Akademisyenler saha deneyimi olan kişilerle birlikte çalışmalı,
• Eğitim sadece “anlatılan” değil, “yaşatılan” bir süreç haline gelmeli.
Türkiye’nin güçlü meslek lisesi altyapısı, organize sanayi bölgeleri ve genç nüfusu düşünüldüğünde, benzer bir modelin ülkemizde hayata geçmesi mümkün. Yeter ki siyasi irade ve akademik cesaret bu yönde birleşebilsin.
Sonuç: Gelecek Sahada Kazanılır
Yükseköğretim artık sadece “diploma” ile ölçülemez. Gençlerin geleceği, onların sadece ne bildikleriyle değil, ne yapabildikleriyle şekillenecek. İngiltere’nin “lisans düzeyinde çıraklık” modeli bize çok net bir şey söylüyor: Kampüs duvarlarının dışına çıkmadan gerçek meslek öğrenilemez. Üniversiteyi, dört yıl boyunca ders dinlenip sonra “haydi şimdi meslek sahibi ol” denilecek bir yer olmaktan çıkarmalıyız.
Gelecek; yaparak, çalışarak, uygulayarak, hata yaparak, deneyerek kazanılır. Gençlerin başarısı, sadece ne bildikleriyle değil, ne yapabildikleriyle ölçülür. İngiltere’nin lisans düzeyinde çıraklık modeli (Degree Apprenticeship), eğitim sistemimizi yeniden düşünmek için güçlü bir ayna olabilir. Ve bu aynada kendimize dürüstçe bakma zamanı çoktan geldi.
Dr. Belma Uysal
Educampus London Kurucusu
DIĞER HABERLER
-
Diploma mı, Deneyim mi? İngiltere’nin Yeni Üniversite Modeli Türkiye İçin Ne Anlatıyor?
04 Haziran 2025, 22:23 -
Kurban Bayramı
04 Haziran 2025, 22:04 -
e-Beveyn Olmak
03 Haziran 2025, 00:45 -
Köklerden Geleceğe: Eğitimde Zihniyet Dönüşümü
02 Haziran 2025, 22:47 -
Birinci Sınıfa Başlama, Okula Hazır Bulunuşluluk
01 Haziran 2025, 22:40 -
Geleceğin Meslekleri ve Üniversite Adaylarına Yol Gösteren Tavsiyeler
01 Haziran 2025, 01:10 -
YKS’de Son Düzlük: Şimdi Pes Etmek Yok, Hedefe Koşma Zamanı!
30 Mayıs 2025, 22:31 -
Eğitimin Geleceğini Yapay Zeka ile Şekillendiriyor
30 Mayıs 2025, 05:56 -
İTO Eğitim Meclisi, Mayıs Ayı Toplantısını Gerçekleştirdi!
29 Mayıs 2025, 01:56 -
ÖZKURBİR Yönetim Kurulu İstanbul'da Toplandı!
27 Mayıs 2025, 22:08