Bir İntiharın Anatomisi 12 Haziran 2025, 20:52

Jack London, Martin Eden adlı romanında romanın başkahramanı Martin’in ağzından yaşama dair şu manifestoyu ilan eder tüm insanlığa : “ Hayat çekilmez olduğunda ölüm imdadınıza yetişecektir.”
Martin bunları söyler ve artık çekilmez olan hayatına yaptığı bir deniz yolculuğunda kendini derin suların kucağına bırakarak son verir.
Bunları söyleyen Martin Eden’in ağzından Jack Londondur ve burjuva toplumunun kokuşmuş ilişkiler yumağı içerisinde bu kokuşmuş yaşama daha fazla tahammül edemeyerek intiharı yeğleyen de kendisidir. Nitekim aynı yöntemle hayata veda eder London.
Okuyucu intiharla biten bu sonu kabullenmekte oldukça zorlanır. Roman kahramanı Martin ya da London’un bizzat kendisi, acılar ve yokluklarla geçen bir sürecin sonunda başarıyı yakalamış ve yazar olarak üne kavuşmuştur. Martin’in çektiği onca acılar ve sıkıntılar sonucunda okuyucuyu rahatlatan bir durumdur bu. Ancak Martin mutlu değildir. Gemi işçiliğinden yazarlığa, yoksulluktan şan ve şöhrete ulaştığı evrede insanların gerçek yüzünü görmüş ve burjuva toplumunun çok net bir fotoğrafını çekebilmiştir. Bu fotoğrafın bütününde görünen iki yüzlülük ve çıkara dayalı ilişkiler sarmalından başka bir şey değildir. İnsani hiçbir özellik yer almaz bu fotoğrafta. Bu da insan kalabilmeyi başarmış birinin kabullenebileceği bir durum değildir. Martin’in içinde yaşadığı toplumla çatışması, toplumdan uzaklaşması ve ruhunun yaşananlara isyan etmesi tam da bu nokta da başlar.
Mücadelelerle dolu uzun, engebeli, meşakkatli ve düş kırıklıklarıyla döşeli bir yolun sonunda olgunlaşan ruhun, tiksinti uyandıran hayata karşı başkaldırısının soylu bir eylemi olarak karşımıza çıkar burada intihar.
O diyarlarda intihar diri kalabilmiş ender ruhların , “Değerlerinizi, değer verdiklerinizi takmıyorum ulan, topunuzun canı cehenneme!” diyebilmesinin dayanılmaz hafifliğinin dışavurumudur. İçindeki her şeyle değersizleşen ve içindeki her şeyi değersiz kılan bir dünyaya tinsel bir âlemden bakabilmektir ya da. Tüm insani melekelerini kaybederek hayvanlaşan bir güruh içinde hayvanlaşmaya direnmek ve insan kalabilmek için diretmektir. Soylu ruhların soylu bir başkaldırışı ve “Hoşça kal” bile demeye tenezzül etmeden çekip gitmeleridir.
İnancımız bize intiharın haram olduğunu öğütlüyor. Bu da hayatın tüm olumsuzluklarına karşı sürekli direnen bir yanımızı canlı tutuyor. Ne olursa olsun tutunuyoruz hayata bir köşesinden, ta ki ecel dediğimiz sonsuzluğu başlatan son gelip kapımızı çalana kadar. Vururlar hamd ederiz, söverler hamd ederiz, bir tokat atarlar diğer yanağımızı çeviririz ama asla intiharı düşünmeyiz.
İntihar patolojik bir durumu ifade eder bu coğrafyada. Ya bir hastalık olarak karşımıza çıkar ya da bir hastalığın sonucu olarak vuku bulur.
Bizim isyanımız yapar, ama yıkmaz; kurgular, ama bozmaz, çükü isyanımızın bir ahlakı vardır. Bizi zıpkın gibi dimdik ayakta tutar ömrümüzün sonuna kadar. Bu canı emanet bilir emaneti zamanı gelince sahibine iade etmeyi en büyük görev addederiz. Bu yüzden bile bile kendimizi ateşe atmayı asla düşünmeyiz.
Bizim taraftan asla hoş görülmeyen bu durum, Jack London gibilerinin üzerinde bir asalet nişanesi gibi parıldar. Hayatın kokuşmuşluğuna isyan eden bir ruhun çaresizlik içinde hayata soylu bir başkaldırısıdır burada kendi canından geçmek. İnsanlığı tahrip edici bir düzen içerisinde insani yanlarını hep diri tutmayı becerebilenler ya intiharı seçtiler ya da hippiler gibi acıyan yanlarını uyuşturup bir böcek gibi amaçsız yaşamayı. Sevdaların bir intihar gibi puşt olduğu bir dünyada seçebilecekleri çok fazla seçenekleri de yoktu aslında
Onlar, kendilerine intiharın haram olduğunu öğütleyen bir inançtan mahrumdular çünkü.
HALİL ÖZ - EĞİTİMCİ YAZAR
DIĞER HABERLER
-
Yaz Tatilinde Akıl, Dikkat ve Neşe Bir Arada!
18 Haziran 2025, 21:29 -
Bu Sınava (LGS) Kim Giriyor?
18 Haziran 2025, 16:30 -
Hami Koç’tan Mustafa Altınsoy’a Ziyaret
17 Haziran 2025, 19:39 -
Yeni Görev, Yeni Başarılar Dileğiyle: Mustafa Tekinalp’e Hayırlı Olsun Ziyareti
17 Haziran 2025, 19:10 -
Boş Tatil Tehlikesi: Dinlenmekle Tembellik Arasındaki İnce Çizgi
17 Haziran 2025, 01:46 -
Kimdir
16 Haziran 2025, 19:35 -
Okuma Ödevi: Kitapla Kurulan Sessiz Diyalog
15 Haziran 2025, 14:17 -
"Öğretmene Açık Mektup" — Kalpten Kaleme Bir Sesleniş
14 Haziran 2025, 21:08 -
“Eğitim Atlası” Programında Sınav Sürecine Mercek Tutuldu!
14 Haziran 2025, 14:11 -
LGS Gündemi A Haber’de Masaya Yatırıldı!
13 Haziran 2025, 21:55