21. Yüzyılda Öğretmen Olmak/Olmamak: Bütün Mesele 21 Temmuz 2025, 15:14

Zaman değişir, toplum değişir, bilgi değişir… Ve tüm bu değişimin tam kalbinde, dünyayı çocukların ve gençlerin gözlerinden yeniden kuran bir meslek vardır: öğretmenlik. Tarih boyunca farklı unvanlarla, farklı araçlarla ama aynı temel sorumlulukla var olmuştur: Bilgiyi aktarmakla kalmayıp insanı inşa etmek.
Peki ya 21. yüzyılda öğretmen olmak ne demektir?
Dünyaya, hayata, teknolojiye, bilime, kültüre, tarihe, eğlenceye, emeğe, yeni iş kollarına, yapay zekâya, ekonomiye, sanayiye, trafiğe, sağlığa, doğaya, canlılara… Binlerce kavrama dair konuştuğumuz, sorunlara çözümler aradığımız, daha iyi ve yaşanabilir bir dünyayı düşlediğimiz, herkes için barışı, refahı ve huzuru istediğimiz ve en önemlisi de geleceği, geçmişten kopmadan var etmeyi planladığımız yerde; hangi alana, hangi dala, hangi noktaya bakarsak bakalım merkezde her vakit ‘öğretmen’in olduğunu gördüğümüz hayati gerçeklikle yeniçağda, öğretmenleri ve öğretmenliği yeniden konuşmalıyız!
Konuşmalıyız ki milletçe, dünyaca; özden uzağa, doğrudan yanlışa düşmeyelim!
Dünden bugüne, bugünden yarına her şeyin etrafında hızla döndüğü öğretmenler, millet ve medeniyetlerin yegâne ilim ve kültür aktarıcılarıdırlar. Kabul edelim ki bugün tüm dünyada işler iyi gitmiyorsa bu, birçok sebepten ötürü eğitimin amacına ulaşamamasından ve eğitimin uygulayıcısı öğretmenlerin hak ettikleri itibarı, yetkiyi ve değeri görememesindendir.
Malumunuzdur ki güneş yoksa gündüz de yoktur!!!
Bugün bir öğretmenin omuzlarında yalnızca ders kitaplarının yükü yoktur. Dijital çağın hızla akan verileri, yapay zekâ, sürekli güncellenen bilgi yığınları ve değişen insan profili; öğretmeni bir sınıfın duvarlarıyla sınırlı bir figür olmaktan çıkarır. Artık öğretmen; kılavuzdur, yol arkadaşıdır, öğrenmeyi öğrenmenin anahtarıdır. Öğretmen, hayatın içindeki her şeydir!
Modern dünyanın öğretmeni, öğretmekle yetinmeyendir. Öğrencisini ezberin dar sokaklarına hapsetmez; eleştirel düşünmeye, sorgulamaya, üretmeye teşvik eder. Çünkü bilir ki bugünün öğrencisi yarının iş gücü değil, yarının fikir mimarıdır. Ve geleceğin dünyası, kendi cümlesini kuramayanların değil, yeni cümleler icat edenlerin dünyası olacaktır.
Ancak öğretmen yalnızca bir sınıfın öğretmeni değildir; toplumun öğretmenidir. Çocuklara bilim öğreten de odur, aileye rehberlik eden de… Doktoru da, mühendisi de, işçiyi de, sanatçıyı da yetiştiren odur. Öğretmen; yöneticinin vicdanında, bir işçinin emeğinde, bir sanatçının eserinde iz bırakandır. Toplumun her kademesi, öğretmenin izinden geçer. Bu yüzden “Dünyada her meslek, öğretmenin eseridir.” sözü, bir gerçeği hatırlatır: Öğretmen toplumun temel taşıdır.
Bugün öğretmenlik yalnızca bir meslek değildir; aynı zamanda pek çok zorluğun da omuzlandığı bir sorumluluktur. Bir öğretmen, öğrencisinin akademik başarısından sosyal davranışlarına, psikolojik durumundan aile içi sorunlarına kadar pek çok konunun doğal muhatabıdır. Sadece bilgi aktaran değil; ekonomik sorunlarla, sosyal beklentilerle, sanal dünyanın suniliğiyle hatta çoğu zaman değersizleştirilmeye çalışılan itibar mücadelesiyle de baş başadır. Nitekim öğretmenin rolü büyüdükçe yükü de artmıştır. “Bir ulusun medeniyet yolundaki yürüyüşü, öğretmenine verdiği değerle ölçülür.” sözü tam da bu yüzden her zaman geçerlidir. Çünkü öğretmen yalnızca bireyi değil; aileyi, mahalleyi, şehri, ülkeyi şekillendirir.
- Yüzyılda öğretmen olmak her gün yeniden öğrenmek demektir. Bilginin sınır tanımadığı bir çağda, kendini güncel tutmayan bir öğretmen, öğrencisinden geri kalır. Bu yüzden öğretmen, sadece ders anlatan değil, araştıran, gelişmeleri izleyen, teknolojiyi rehber edinen insandır. Fakat öğretmenin sürekli öğrenmesi, gelişmesi ve üretmesi için önce ona bu imkânların sunulması gerekir. Çünkü “Dünyada her şeye değer biçilebilir fakat öğretmenin eserine asla.”
Bir öğretmen, geçim derdiyle, toplumsal değersizlikle mücadele etmek yerine, enerjisini sınıfa, çocuklara, bilime ve insanlığa ayırmalıdır. Bir milletin gerçek kalkınması, öğretmeninin elini güçlendirmekten geçer. Çünkü öğretmen, bir milletin teminatıdır. Aynı zamanda bu çağın öğretmeni bir değerler taşıyıcısıdır. Dijital dünyanın hızında kaybolan vicdanı, adaleti, empatiyi, nezaketi çocuklara yeniden hatırlatır. Çocukların zihinlerine bilgiyi, yüreklerine ise insan olmanın asaletini işler. Ancak bu da kolay değildir. Dijital bağımlılıklar, dikkat dağınıklıkları, aile içi iletişim kopuklukları… Öğretmen, tüm bunlarla baş ederken toplumdan destek görmek ister.
- yüzyıl öğretmeni, sabırlıdır. Çünkü bilir ki karşısındaki her öğrenci ayrı bir evrendir. Tek tip başarı reçetelerine sığmazlar. Bu yüzden her çocuğa farklı yaklaşır. Kimi zaman bir rehber, kimi zaman bir psikolog, kimi zaman bir rol model olur. Her öğrencinin potansiyeline inanır ve o potansiyelin açığa çıkması için çabalar. Fakat öğretmenin emeği, sözü, yetkisi ve yetkinliği görmezden gelirse bu gayretler de yarım kalır.
Ve elbette çağımızın öğretmeni işbirlikçidir. Meslektaşlarıyla, velilerle, yöneticilerle, sanatçılarla, bilim insanlarıyla el ele verir. Eğitim artık dört duvar arasında değil, hayatın her alanında akar. Öğretmen bunun farkındadır; öğrenmeyi okuldan sokağa, ekrandan atölyeye taşır. Çocuğun çevresini öğrenme alanına dönüştürür. Ancak her şeyden önce bir toplumun öğretmenine sahip çıkması gerekir. Çünkü öğretmen ne kadar güçlü durursa, toplumun her meslek grubu o kadar güçlü durur.
Bugünün öğretmeni sadece bugünü anlatmaz, geleceği kurar. Teknolojiyi korkarak değil; akıllıca kullanarak, öğrencilerini bağımlı kılmadan bilinçli bireyler haline getirir. Kendisini geleceğe hazırlarken, öğrencisinin yetkinliklerini de çağın ihtiyaçlarına göre şekillendirir. Fakat her şeyden önce öğretmenin kendisi için de bir güven ortamı gerekir. Çünkü öğretmen, toplumun pusulasıdır.
- Yüzyılda öğretmen olmak zor mu? Elbette zor. Fakat bir o kadar da heyecan verici. Çünkü bir öğretmenin dokunuşu, bir ömür sürer. Ve hangi çağda olursa olsun, değişmeyen tek gerçek şudur: İyi bir öğretmen, geleceği değiştirebilir.
Bir öğretmenin yetiştirdiği bir öğrenci, bir okuldan mezun olmaz; bir toplumun kaderine dokunur. Bu yüzden öğretmenlik, mesleklerin en kıymetlisidir. Ve bir millet, en kıymetli varlığını; yani çocuklarını, öğretmene emanet eder. Bundan daha büyük bir sorumluluk, daha kutsal bir görev var mıdır?
Dünyanın ne kadar değiştiği, teknolojinin ne kadar ilerlediği, bilgilerin nasıl baş döndürücü bir hızla çoğaldığı hiç önemli değil… Bir sınıfta, bir öğretmenin göz göze bakarak söylediği bir cümle, bazen bir insanın, bazen bir milletin, bazen de bir çağın kaderini değiştirir.
Bu yüzden 21. yüzyılda öğretmen olmak; yeniyi anlamak, eskiyi hatırlamak ve insan kalabilmenin yollarını hiç unutmadan yeni nesillere taşımaktır. Çünkü bilginin ışığı ne kadar parlaksa, değerlerin gölgesi o kadar serinletici olmalıdır. Ve öğretmen, bu ışıkla gölgenin en doğru dengesini kurabilen nadir kişidir. Bugün öğretmen, yalnızca bir sınıfta değil, toplumun vicdanında, sokaklarında, atölyelerinde, meclislerinde, sahnelerinde, fabrikalarında, laboratuvarlarında vardır. Çünkü öğretmen toplumun temel taşıdır. Ve bir toplum, temel taşını ne kadar sağlam tutarsa, geleceği o kadar güçlü inşa eder. Unutmayalım: “Bir öğretmenin değeri; bir milletin geleceğinin değeridir.”
Tüm bu yazılan ve bu asırda öğretmende olması istenen/gereken onlarca özellik karşısında; kalplere girip, akıllar iyileştiren; ruhlar dokuyup, gönüller güzelleştiren öğretmenlerimize verebileceğimiz sadece dört şey var: saygı, değer, yetki ve itibarlarıdır.
Vesselam!
Danyal Süzgün - Konya Şehir Koleji Genel Müdürü
DIĞER HABERLER
-
Yaz tatilinin sonunda öğrencilere tavsiyeler
16 Ağustos 2025, 16:56 -
Bunaltı
16 Ağustos 2025, 07:25 -
İlk İnsanlar Vahşi Miydi?
15 Ağustos 2025, 06:53 -
Bir Öğrenme Mekanizması Olarak TAKLİD
14 Ağustos 2025, 08:39 -
Vicdanınıza Kayyum mu Atandı?
14 Ağustos 2025, 08:18 -
Hangi Kitapları Okuyalım
13 Ağustos 2025, 09:08 -
GİBİ Serisi 2 - Geleceğin Eğitimi, Eğitimin Geleceği, Öngörüler
12 Ağustos 2025, 09:46 -
İçim Kayıp Mezarlıklar Ülkesi
11 Ağustos 2025, 09:10 -
İstanbul Gazze için yürüdü
10 Ağustos 2025, 09:33 -
Tok Karnına “Bizden” Olmak!
10 Ağustos 2025, 09:20