KÖŞE YAZILARI

Herkesten Okul Öncesi Öğretmeni Olur mu?
22 Temmuz 2025, 08:56
Sabahın yedisinde uyanıyorsun. Henüz kahveni yudumlamadan, saçın başın dağınıkken birisi sana gelip, "Öğretmeniiim! Ayakkabımın bağı çözüldüü!" diye ağlamaya başlıyor. Ardından bir diğeri elinde çorapla geliyor: "Bu benim değil!" der gibi bakıyor. Ve sen hâlâ kahveni içememişsin. Şimdi soruyorum: Herkes bu manzaraya hazır mı? Herkesten okul öncesi öğretmeni olur mu gerçekten?

Fotoğraflardan Yansıyan Kişilikler
21 Temmuz 2025, 16:19
En nadide ve en özel anlarımızın donmuş kareleridir fotoğraflar. Zaman ve mekan mefhumuyla sınırlandırılmış insan yaşamının zamanlar üstü tanığı. Geçmişle kurduğumuz nostaljik ilişkinin en canlı şahidi…

Vertigo
21 Temmuz 2025, 15:36
İnsan hayatında bazen öyle problemler yaşanır ki bütün dengesi alt üst olur. Dertler sıkıntılar peş peşe gelir ve kişi bu ağırlık altında ezilir. Stres, depresyon ve öfke patlaması ile beyin, kalp ve beden arasındaki kristaller dağılır ve kişi ayakta durmakta zorlanır.

21. Yüzyılda Öğretmen Olmak/Olmamak: Bütün Mesele
21 Temmuz 2025, 15:14
Zaman değişir, toplum değişir, bilgi değişir… Ve tüm bu değişimin tam kalbinde, dünyayı çocukların ve gençlerin gözlerinden yeniden kuran bir meslek vardır: öğretmenlik. Tarih boyunca farklı unvanlarla, farklı araçlarla ama aynı temel sorumlulukla var olmuştur: Bilgiyi aktarmakla kalmayıp insanı inşa etmek.

Bir Eğitimcinin Uluslararası Deneyimi: GAIS ve Müslüman Okullar Ağı
20 Temmuz 2025, 18:52
2005 yılında, Erasmus programı kapsamında Ulusal Ajans tarafından Klasis Otel’de düzenlenen ve 17 Avrupa ülkesi, 17 İngiltere (British Council) ve 17 Türkiye temsilcisinin katıldığı hazırlık toplantısında, Türkiye adına yer almak benim için büyük bir mutluluktu.

İşyeri maneviyatı ve aidiyet duygusu
20 Temmuz 2025, 07:17
İnsan, sadece maddi bir varlık değil; aynı zamanda anlam arayan, değer görmek isteyen ve adil davranılmayı bekleyen bir varlıktır. Bu gerçek, iş yaşamında da geçerliliğini korur. Her gün milyonlarca insan, yalnızca maaş almak için değil, yaptığı işin bir değer taşıdığına inanmak için çalışır. İnsanın hayatında iş, sadece geçim kaynağı değil; aynı zamanda anlam arayışının bir parçasıdır. Çalışanlar bir işi yalnızca yapmış olmak için değil, bir değere hizmet ettiğini hissetmek için yaparlar. Ancak günümüzde kurumlar bu duygusal ihtiyacı çoğu zaman göz ardı etmekte, insanı sadece bir üretim aracı olarak değerlendirmektedir. Oysaki çalışanlar, değer gördükleri ve adalet hissettikleri işyerlerine daha sıkı bağlanmakta, daha yüksek motivasyonla çalışmakta ve kurumlarından ayrılmak istememektedir. Bu bağlamda yapılan tüm istatistiksel araştırmalarda da işyeri maneviyatı ve adalet düzeyi arttıkça çalışanların kuruma bağlılıkları artmakta, ayrılma istekleri azalmaktadır. Kurumlarda çalışanların kalıcılığını sağlamak, yalnızca ekonomik fayda veya görev tanımı ile değil; onların içsel dünyalarına hitap eden manevi bir ortam ve adil bir yapı inşa ederek mümkündür.

İyi Öğretmen, Eleştiriden Korkmaz
20 Temmuz 2025, 07:12
Zaman zaman okul yöneticisi dostlarımla sohbet ederken benzer serzenişleri duyuyorum: “Hep yöneticileri, okulları, ebeveynleri ve sistemleri eleştiriyorsun hocam; hiç öğretmenlere laf etmiyorsun. Oysa öğretmenler de sütten çıkmış ak kaşık değiller.”

Analitik düşünce ve Analiz Kabiliyeti
19 Temmuz 2025, 11:31
Son yıllarda anne-babalardan “bu çocukta hiç düşünce ve mantıklı davranış yok, kafasına göre takılıyor, sorumluluk bilinci oluşmamış” gibi sözlerin yanı sıra, “aslında zeki ama kullanmıyor, olaylar arasında ilişki kuramıyor, okuduğunu anlamıyor ve dolayısıyla başarılı olamıyor” gibi cümleler de duyuyoruz. Ayrıca, özellikle gençler için “koca adam oldu hala bir hayat felsefesi oluşmadı, mantıklı düşünemiyor, hayatında bir düzen kuramadı” gibi yakınmalar da duymaktayız

Efendiler ve Köleleri
19 Temmuz 2025, 10:59
İnternette seyretmeye değer ilginç bir video; Evin salonunda iki yaşlarında bir erkek çocuk bağıra çağıra ağlıyor, kendini yerden yere vuruyor ve yan gözle de kanepedeki annesini süzüyor. Belli ki yapılmasını istediği bir şey var; fakat hiç oralı olmayan anne kalkıp başka bir odaya geçti. Çocuğun ağlama sesi önce azaldı ve bir süre sonra tamamen kesildi. Dikkatini çekecek kimse olmadığı için enerjisini tasarruflu kullanmak istediği açıkça belliydi. Sonra, sıra ile odaları dolaşmaya başladı. Anneyi arıyordu. Girdiği bir odada karaltı fark edince hemen kendini yere atıp yaygarayı bastı. O karaltının evin köpeği olduğunu görünce de gülmeye başladı.

Doğru Okula Nasıl Karar Verilmeli?
17 Temmuz 2025, 09:04
Özel okulların bir çoğu, erken kayıt dönemini birçok gerekçe ile erken başlatmışlardı. Bununla beraber, anne ve babalar da çocukları için en doğru okulu bulabilmek amacıyla hummalı bir araştırma içine girdiler.

Lazım Olanlar mı, Elzem Olanlar mı?
17 Temmuz 2025, 08:47
Özel Okullarda Öncelik Hataları Üzerine Bir Değerlendirme... Günümüz özel okullarında eğitim-öğretim süreçlerinin daha etkili ve sürdürülebilir olması için yapılan yatırımlar ve tercihler, çoğu zaman “lazım olanlar” ile “elzem olanlar” arasındaki dengeyi şaşırmaktadır. Bu kavramlar arasında fark gözetilmeden yapılan önceliklendirme hataları, eğitim kalitesinde yüzeysel iyileşmeler sağlarken, derinlemesine gelişmeyi sekteye uğratmaktadır. Bu makalede, özel okullarda lazım olanlar ve elzem olanlar nelerdir, hangileri yer değiştirmiştir, bu hataların sonuçları nelerdir ve özel okul yöneticileri bu tuzaktan nasıl kaçınabilirler, tüm bunlara dair kapsamlı bir değerlendirme yapılacaktır.

Patron Liyakat İstiyor
17 Temmuz 2025, 08:32
Bir zamanlar işe alımlarda torpilin, ahbap-çavuş ilişkilerinin, "bizdenci" bakış açısının hüküm sürdüğü bir düzen vardı. O düzende işi bilen değil, tanıyan kazanırdı. Sonra işler bozuldu. Üretim düştü, kalite geriledi, çalışanlar küstü. Derken bir sabah, patron uyandı ve dedi ki: "Ben artık liyakat istiyorum."