KÖŞE YAZILARI
Söz Vermede 2HG Formülü - Bu yazı kimyanızı değiştirecek.
11 Ekim 2025, 10:25
Söz vermek, sözleşmek ve sonrasında verilen sözün gereğini yerine getirmek erdemli bir davranıştır. Erdemli davranışlar, toplumda saygınlık; dinde ise sevap anlamına gelir. Söz vermek, kişinin markasıdır.
Yapay Zeka Çağında Z Kuşağı Çocuğun Mu Var, Derdin Var!
11 Ekim 2025, 09:20
2000 yılından (1995 veya 2003 diyenler de var) sonra, yani dijital dünyanın tam ortasına doğanlara bildiğiniz gibi Z kuşağı deniyor. Z kuşağı çocukları için teknoloji şaşılacak bir şey değil. 80’li yıllarda doğanlar için araba ne kadar normalse Z kuşağı için de dokunmatik ekranlar, üç boyutlu filmler ve mobil iletişimin her türlü aracı o kadar normal. Yani onlar için şaşılacak hiçbir şey yok.
Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya
09 Ekim 2025, 07:36
“Yenik düşüyor her şey zamana Biz büyüdük ve kirlendi dünya” (Murathan Mungan)
Merhumu Nasıl Bilirdik
08 Ekim 2025, 08:40
Cenaze kalabalıktı. Her zamanki gibi. Ölenin ardından konuşulmazdı. Hele kötüsü hiç söylenmezdi.
Erken Yaşta Karakter Eğitimi: Ağaç Yaşken Eğilir
08 Ekim 2025, 08:25
Karakter, bireyin nasıl biri olduğunu gösteren aynadır. İyi bir karakter yalnızca doğuştan gelen bir özellik değil; çevreyle, örneklerle, değerlerle, iletişimle şekillenen bir süreçtir. Özellikle erken yaşlarda bu sürece yön vermek; çocuğun sadece akademik değil, insani gelişiminin de teminatıdır.
Dualist
07 Ekim 2025, 07:45
Eski Yunan medeniyetinden beri insanın yapısının MADDE/FİZİK/BEDEN ile RUH/METAFİZİK yapı olmak üzere farklı İKİ YAPI dan oluştuğu şeklinde “DÜALİST/İKİLİ” bir yaklaşım ile açıklanmaya çalışılmıştır. Aristo dan etkilenen bazı Müslüman alimler bu düalist yaklaşımı kabul etseler de “tevhidi/birliği” bozma endişelerini de her zaman korumuşlardır. Bu görüş Hristiyan bilim/din adamları ve modern bilimin öncülerinde bile görülen, hatta Descartes’in “ANALİTİK DÜALİZİM” olarak adlandırılan görüşlerinde de etkisini göstermiş, “savunulan bir görüş” olarak da etkisini devam ettirmektedir.
Bir Annenin Çöp Arasında Kaybolan Çığlığı
04 Ekim 2025, 01:52
Bugün, yüreğimi derinden sızlatan bir manzara ile karşılaştım. Yatsı namazından sonra yürüyüş yapmak için çarşıya doğru gitmiştim. Eve döndüğümde, evimin çok yakınındaki parkın kenarında bulunan çöp konteynerinin önünde üç tekerlekli bir el arabası gördüm. Çöpün içini karıştıran biri vardı. Biraz yaklaştığımda o kişinin bir kadın olduğunu fark ettim.
Zinciri Öpmek: Stockholm Üzerine
04 Ekim 2025, 01:35
Ben sana zincirlerinin sesini anlatmak isterim. Çünkü bazı insanlar zincir sesini özgürlük zanneder. Tıpkı senin gibi. Tıpkı benim gibi. Tıpkı hepimiz gibi.
Okullarda Çantasız Eğitim Mümkün Mü?
03 Ekim 2025, 10:12
Gelişen teknoloji ve değişen eğitim anlayışları, klasik eğitim metotlarını sorgulamayı ve yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, başta temel eğitim olmak üzere eğitim kurumlarında "çantasız eğitim" kavramı, eğitim sistemimizin dinamiklerini değiştirme potansiyeline sahip bir model olarak ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin çantasız bir eğitim sürecine geçmesi, öğrenmenin yetkinliklerini yeniden şekillendirebilir. Bu yazıda, çantasız eğitimin mevcut eğitim anlayışıyla ilişkisi, bilimsel dayanakları ve çanta taşımanın temel eğitim çağındaki öğrencilerin fiziksel gelişimlerine yönelik olumsuz etkileri ele alınacaktır.
Yavuz Bülent Bakiler'in Ardından
01 Ekim 2025, 08:20
Merhum Yavuz Bülent Bakiler’le ilk karşılaşmam Bostancı’dan Adalar’a giderken ada vapurunda oldu. O yıllarda hatırası mahfuz bir gerekçeyle adalara pazarlamaya gidiyorum. Elimde ürünler var. Genç ve güçlüyüm, ama ürünleri taşımakta zorlanıyorum. İkimizin de patronu olan şirketin kurucusunun ürünlerini tanıyan Yavuz Bülent Bey ısrarla taşıdığım ürünlerin bir kısmını elimden aldı ve vapura birlikte taşıdık. Sonra vapur sohbeti… Büyükada’ya indiğimizde beni kardeşinin dükkânına götürdü. Çay ikramı ile sohbete devam ettik… Yazılarından ve eserlerinden zaten tam bir İstanbul beyefendisi olduğunu hissettiriyordu ama o gün ilk karşılaşmamızda bunu tam manasıyla icraatıyla da gösterdi.
İroni/İronik Olaylar
01 Ekim 2025, 08:01
Fransızca “ironie” kelimesinden dilimize geçen ve kısaca “gülmece” olarak tanımlanan ironi; “Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme” demektir. Bir kişi, kurum veya toplumu alaylı tarzda eleştirme ve eleştiri metinlerinin oluşturduğu edebî türdür. Genel anlamda ironi, söylenen veya yapılanın tam tersinin kastedildiği bir iletişim becerisi olarak da nitelendirilebilir. Bu anlamda, söylenen ya da yapılanın zahiri görüntüsü altındaki karşıt söylemi, çelişki noktasına vurgu yaparak ortaya çıkarmayı amaçlar.
Geçmişin Sesini Yazmak: Türk Müziği Tarihi Üzerine Sorgulayıcı Bir Yolculuk
30 Eylül 2025, 09:50
Tarih, çoğu zaman sessiz bir melodinin notalarını çözmek gibidir. Geçmiş, belgeler, kronolojiler ve anılar aracılığıyla yeniden inşa edilir; ancak bu inşa süreci yalnızca verilerin dizilimiyle sınırlı değildir. Her tarihçi, seçtiği bakış açısıyla, uyguladığı yöntemle ve kurguladığı anlatımla geçmişe kendi yorumunu ekler. Bu nedenle tarih, her şeyden önce bir anlatıdır—yalın bir dizilim değil, olaylara anlam yükleyen bir yorumlama çabasıdır. Peki, bu çaba müzik gibi soyut ve sözlü bir alan için ne kadar mümkün olabilir? Hele ki Türk müziği gibi usta-çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılan bir gelenek söz konusu olduğunda, sorunun karmaşıklığı daha da derinleşir.
